iki tekerlek,
bir pedal
söylemesi ne kadar basit
oysa
hissettirdikleri ne kadar derin...!
kırmızı yada siyah
onlar olmazsa sarı...
ama
yok yok!!
olmazsa gelmesini beklerim
nede olsa bana ait olmayacak mı sonunda!?
...
yine bulutlar gibi süzülüyor hayallerim gökyüzünde
söylediklerime bak
ben mahkumum şu pencere kenarına
herkes televizyon seyretmeye hasret
bense
cam kenarından bisikletli diğer mahalle çocuklarına
geçen Elif o kıpkırmızı bisikletinden yere düştü
aah! kimbilir nasıl acıdı canı
ayağı şimdi alçıda
bisikletiyse kapılarının önünde
ama ben Eliften çok
öksüz kalan bisiklete üzülüyorum
annem çok kızıyor bu düşünceme
ama
Elif nede olsa iyileşecek
alev kırmızısı istemeyecek mi
alev gibi süzülmek sokaklarda
fırtına gibi esmek!?
Ahh benim olsa!
bütün mahallelerde dolanır
binmek isteyenlere bindirirdim
ama elif öyle değildi işte
cimriydi
kızma anne
haketti işte
ne olurdu geçen arzuladığımda biraz binmeme izin verseydi!?
o hiç ben olmadı ki
bilmez değil mi!?
benim gibi pencere mahkumiyetini
anne dinle beni
bir gün bende büyüyeceğim
bende çalışacağım
benimde olacak alev gibi bir bisikletim
ama söylesene bu duyguyu taşıyacak mıyım yine içimde!?
buruklukla bakmayacak mıyım ona söylesene!
ama ne zaman
bir yerde tutkuyla o kırmızıya bakan bir çocuk görsem
onu tutkuya mahkum etmeyeceğim!
o kavuşacak...
ve
Elif gibilere muhtaç olmayacak
bak sözüm söz
anne bu dediğime kızma olur mu...!?